15 Kasım 2020 Pazar

Fevrî Muteriz

İmam Hatip'i ve İlahiyat'ı örgün okudum. Bu annemin ve babamın eseridir, bana kalsa evde kitap okuyup film izlerdim. Fevri ve muteriz bir çocuktum ki Allah affetsin halen dengeye getiremedim bu iki huyu. Hocalarım bilgi aktarırken çok sıkılır, fikir aktarırken ise hocaların açığını yakalama umuduyla dinlerdim.  Sofi'nin Dünyası, Ahmet Arslan'ın Felsefe'ye girişini, Ahmet Cevizci'nin Felsefe Tarihini okumadan evvel düşünsel boyuta geçmemiştim, sorularım retorikti. Buna rağmen sorularıma makul şekilde yanıtlar veren hocaların dersini iple çektim. Düşünce dünyasından soğumam için binlerce neden varken beni orada tuttular. On yaşında Liseye başladım, yirmi yaşında Fakülteyi bitirdim, yirmi bir yaşında teyzelere hocahanım oldum. Bu çok mu erkendi? Daha geç olsa nasıl biri olurdum? Boş laf! Bu, böyle.

Hocalarım o küçük çocuğa şunu öğretti. Sana öğrenmen gereken şeyleri öğretmedik. Öğrenmen gereken milyonlarca şey var. Şimdi buradan o milyonlarca şeyi nerede bulabileceğini bilerek ayrılıyorsun. Ya akademide kalıp bir bilim dalının herhangi bir biriminde uzmanlaşacaksın. Ya da o uzmanların kitaplarını okuyarak bunu soranlara anlatacaksın. Bir akademisyenin günde en az 15 saat tek bir alanda çalıştığına şahitliğim ve aceleci fıtratım beni akademiden uzaklaştırdı. Çok şeyi yüz bir seviyesinde bilen biri olmayı sevdim, seviyorum. Özel ilgi alanım ise fetvaların nasıl verildiği. Onun en ulaşılabilir kaynağı da el'an DİB yayınlarından çıkan Fetvalar, Güncel Fetvalar, Aile ile ilgili Fetvalar, İnanç Sorularına Cevaplar gibi eserler. Fakat bunlar da yüz bir seviyesinde. O konuda daha da ilerlemek istediğimde elan Türkçe'de de mevcut Vehbezzuhaylı Fıkıh Ansiklopedisine başvururum. Orada geçen terimlerden anlamadığım olursa İslam Ansiklopedisinden okurum. Hatta komik gelecek belki size ama ben Ansiklopedi okumaya bayılırım. Çocukken kütüphanedeki tüm kitaplar bitince Temel Britanicca ve Büyük Larousse'yi okumuştum. Daha kimse bana Evrim Teorisinden bahsetmemişken bunun sadece Darwin'in eseri olmadığını, Wallace'ın da aynı tarihlerde benzer fikirlere ulaştığını, bilimin yorumdan âri kılınmasının mümkün olmadığını, bilim insanlarının ellerindeki veriyi yorumlarken kendi benliklerinden kopup başka bir uzay zamanda ellerindeki bilgileri yorumlamadıklarını o zaman anladım daha. 


Rabbim. Faydasız ilimden, ürpermeyen kalpten, yaşarmayan gözden sana sığınırım. Amin. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder