koş Merve koş...

Onu da yapayım, bunu da yapayım, şunu da yapayım. Koş Merve koş koş koş. Nereye koşuyorsun kuzum. Kalbin ne ile meşgul? Biliyorum cezbelisin. Çok zor bir şey yapmadan durabilmek. Ama düşünmek az şey mi kuzum? Tefekkür... Derinlemesine tefekkür. Ev, iş, çocuklar, eşin, ailen, çevren. Hepsi ayrı nimet hepsi ayrı imtihan ama onu demiyorum. Yıldızlı gök altındasın canım. Rabbim atan Adem aleyhisselama ruhundan üfledi. Ruhundan... Üfledi... Rabbim seni en şerefli varlık kıldı. Yarattıklarının... En şereflisi... Rabbini sev daha çok sev daha çok. Nasıl? Emri dairesinde ol. Kalbin ne ile meşgul bak. Hırs, öfke, kıskançlık yazılımına yüklü senin. Doğru şekilde kullan bunları. Dozunu aşma. Aklet kalbinle.

gençler...

 Kendimizi parçalarcasına gençlikle ilgili fikirler yürütüyoruz. "Gençler sanal alemde yaşıyor" diyoruz. Sanki biz orada değilmişiz gibi. Birimiz pikniğe gidiyoruz gençlerle, diğerimiz "piknikle olmaz, piknikle gençler bize ısınmaz" diyor. Birimiz dergi çıkarıyoruz. Diğerimiz "gençler dergi okumaz, boşa çaba" diyoruz. Birimiz falanca sosyal medyayı kullanıyoruz, diğerimiz "gençler orada değil, boşuna orada oyalanmamalı" diyoruz. Birimiz çocukları sinemaya götürüyor, "gençler o filmi beğenmez" diyor öteki. Biri gençlerle mektuplaşıyor, diğeri "o gençler zaten elde keklik, başkaları ile ilgilenmek gerek" diyor. 

Allah aşkına mübarekler, gençler her birimizin evinde diğer odada yaşıyor. Sizi bilmem ama ben çevremdeki gençlerle gayet konuşabiliyor, anlaşabiliyorum. Noel baba mı getirdi bu çocukları? Ağaç kovuğundan mı çıktılar? Ne oluyor ya hû bir sakin olun! Hem anne-abla hem de görev tanımında "gençliğe rehberlik etmek" amacı yer alan bir Vaize olarak elbette ben de Steam'de, Twitch'de, Tiktok'ta ne pislikler döndüğünü biliyorum. Fakat bu uygulamaları yalnızca gençler kullanmıyor ki. Çocuklarda para yok o yüzden buralarda dolaşıyorlar. Dark Web'de insan ticareti yapıyor esfeli safilin yetişkinler. Ha isterseniz, gücünüz yetiyorsa yetişkinlerin porno bağımlılığından konuşalım, ne dersiniz?

Allah aşkına kimse kimsenin moralini bozmasın artık. Kim yaşar ki, o sirayet eder.Yunus'u etkileyecek bir karizması yoktu Taptuk'un. Oldu Taptuk, kul oldu Yunus.Taptuğun tapusunda, kul olsak kapusunda biri de bize Yunus olur.Olmasa n'olur! Allah diyelim erenler. Hû!

cihannümâ...

Bir Müslüman kardeşimle herhangi bir konuda konuşurken içimdeki güç istencini kırmayı başarıp "ben o konuda bir şey bilmiyorum" demenin ne büyük bir rahatlık olduğunu anladıktan sonra sırtımdaki en büyük yükü indirdim sanıyordum. Meğer bir Müslüman kardeşim konuşurken "şu an karşımdakinin sözünü bitirmesini bekleyip öyle sorumu sorayım" diyerek zihnimi temizleyince, muhâtabımı tüm duyularımla takip edince ve nefsimi sakinleştirince indirdiğim yük çok daha büyükmüş. O yükü ne ara tekrar sırtıma alıyorum hiç farketmiyorum. Laga lugaya getiriyor kör nalet, hop, sırtımda tekrar bir ağırlık. Ciddi bir farkındalık hâli içine girmeden yük taşıdığımı bile ayırt edemiyorum. O farkındalık ise "şu an neredeyim, ne yapıyorum, önceliğim ne, şu an içinde bulunduğum durum bana neden kaygı veriyor" sorularına verdiğim cevaplarda gizli. Zikir tam burada devreye giriyor. Subhanallah. Seni anıyorum. Elhamdülillah. Seni hatırlıyorum. Allahu Ekber. Hepsine senin gücün yeter. La ilahe illallah. Ancak sen her şeye yetişensin. Bunlardan biri üzerinde dikkatle durmak uzaydaki nesnelerin neden birbiri üzerine yığılmayıp uzaya dağıldığını, içinde olduğum zamanın neden üzerime yığılmayıp nanosaniyeden dahi küçük anlar halinde akleden kalbime selam ettiğini farkettiriyor. Uzay zamanın Rabbi. Subhanallah, Elhamdülillah, Allahu Ekber, La İlahe İllallah.

doğum destekçiliği....

Son iki ay içinde iki doğuma şahitlik ettim. Gebe desteğe ihtiyaç duyduğunda orada olmak, bazen acıyı paylaşabilmenin tek yolu olarak sessizce beklemek... Otuz altı yaşımı uğurlamaya hazırlandığım şu son günlerdeki muhteşem tecrübem... Çevremdeki en zor doğum hikayesinde sabrıyla, dirayetiyle şaşkınlık verici derecede akışta bir doktor hanım tanıdım bu süreçte. Tekrar tekrar teşekkür ederiz canlarımızın canına destek olduğu için. Rabbim sayılarını arttırsın. Amin.

var işte var...

Nerede olursan ol, oradan Allah'a bir çıkış kapısı var. Ne yapmış olursan ol, oradan bir dönüş var. Var işte var. Bin kere tevbeni bozsan da var. Doksan dokuz maktûlüne yüzüncüyü eklesen de var. Oradan bir dönüş var. Şeytan çatlasa, patlasa da var oradan bir dönüş. Dön demiyorum kuzum sen zaten dön denilmesini istemezsin. Bırak bu işleri denmesini istemezsin. Var mı diyorsun kapıma dayanıp yok dememi istiyorsun. Yok deyince beni öldürmenden korktuğumu mu sanıyorsun? Üzerime kocaman bir çizgi çekip kara listeye almandan mı korkuyorum? Hadi ordan. Ne korkacağım ulan senden! Kendini yırtsan da, o kapılar kapalı dedirtemeyeceksin bana! Çünkü açık ulan o kapılar!

Kapıları kapalı bir Tanrı mı anlattılar sana bugüne değin? Hayır hayır hayır. Öyle değil Rabbimiz. Öyle değil kardeşim. Dön demiyorum. İliğinle kemiğinle biliyorsun o kapıların kapanmadığını diyorum. Sana ne anlatılmış olursa olsun içinden gelen o ilâhi tınıyı duyman engellenemez diyorum. Vicdânının sesini susturmak için neler ettin bak susmadı diyorum. Susmaz. Susmayacak. Ettiğin nazlarla anne babasının sınırlarını deneyen bir çocuk gibisin ama o çok şefkatli hemen tokat atmıyor biliyorsun. Mühlet veriyor, tahammül ediyor o sen bunu da biliyorsun söyletme beni. Olmadı işte olmadı ne yapsan da doymadı çünkü o doymaz ve tabii sen bunu da. Ah ciğerpârem ah. Sen bunu da. Niye kapıma geldin sen bunu da. Sanki ben bir naneyim ama sen bunu da. Dertli derdini dertliye açardı ben bunu da.

beton...

İstanbulun göbeğinde doğdum. Sonra Adapazarı. 10-15 yaşına dek yaşadığımız binaların betondan yapıldığının farkında değildim. Babamın ve arkadaşlarının kütüphanesinde ne bulsam okumaya başladım. Doğu-Batı Klasikleri, Gemuhluoğlu, Kısakürek, Karakoç, Özel, Özdenörenler, Zarifoğlu... Biraz Mevdudi biraz Şeriatî. Biraz Seyyid Kutup biraz Hasan El Bennanın gençlere öğütleri. Tabii mutlaka arkadaşlarla ortak bir zeminde buluşabilmek için Şenlikoğlu, Yıldız... Üstüne biraz modern roman sosu...

Ermem gerekiyordu di mi bu kadar okumaya? Nerde! Çocuk aklımla çıkardığım sonuç: Betondan ve çağımdan ölesiye nefret ettim. 

Sonra fakülte kendisini bitirene dek kendinden başka şeyle ilgilenmeme izin vermedi. Ya da ben direndim Allah bilir. Ama geçti. Yavaş yavaş, okudukça, çağımı sevdim. Geçen gün bir kardeşime "çok okuyoruz" dedim. O ise "bilâkis, az okuyoruz" dedi. Haklıydı. Kant'a kadar gelip Nietzschie belki biraz Heidegger okumayınca resmin tamamı görünmüyordu. Mevdudiyi bağlamından koparınca insan İslama yaklaşıyor Müslümanlardan uzaklaşıyordu. Piaget okuyup Illıch okumayınca eksik kalıyordu yapboz. Ya da belki Weber okuyup Wach okumayınca.

Ne zaman ki Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji hakkında daha fazla bilgi sahibi oldum. Ne zamanki "modernizm"in moderniteyi yıkan felsefi akım olduğunu öğrendim. Ferahladım. Modernite fikren yıkıldı. Gel post-modernite, sen de yıkılırsın. Yıkmak isterse yıkar Allah. Yapmak isterse yapar. Ben o sırada nerede duruyordum önemli olan bu dedim kendime.

Yıllar evveli bir gün Haliçi geçiyoruz. Gözüm alabildiğine beton izliyor. Pencereyi sonuna dek açtım. Rüzgâr yüzüme değerken beton tarlasına baktım. Öyle güzel göründü ki gözüme. Onbinlerce insan o evlerden etrafa canlılık saçıyordu. Onbinlerce insan Allahın emri ile Dünyaya inmişti. Onbinlerce insan Allahın rızasını kazanmaya adaydı. Betonu da seviyormuşum. İnsanları da. Elhamdülillahi ala külli hâl.

son damla...

Bardağı taşıran son damla gelir ve göğüs kafesimin üzerine tüm ağırlığı ile çöker. Düşünme mekanizmalarını korumak, duygularını yerli yerinde yaşamak için elinden geleni yapmama rağmen gelir. 

Önceden de bildiğim ama pek de umursamıyormuş gibi göründüğüm bütün dertlerim saklandıkları yerden çıkar. Ailem, dostlarım, çocuklarımın veya sokakta beslediğimiz kedilerin yenidoğan fotoğrafları, karikatürler, en sevdiğim yemekler... Hiçbir şey bu sıkıntıyı geçirmeyecek dediğim o an gelmiştir. Kalbimi kavrayıp sıkan simsiyah bir el. Nedir bu nedir? Ne istiyorsun kimsin? Günahlarım, siz misiniz? Gitmek mi istiyorsunuz? Orada rahat değil misiniz?

Estağfirullah elazim elkerim ellezi la ilahe illahu aleyhi tevekkültü ve huve rabbul arşil azim.

Estağfirullah elazim elkerim ellezi la ilahe illahu aleyhi tevekkültü ve huve rabbul arşil azim.

Estağfirullah elazim elkerim ellezi la ilahe illahu aleyhi tevekkültü ve huve rabbul arşil azim.

Estağfirullah elazim elkerim ellezi la ilahe illahu aleyhi tevekkültü ve huve rabbul arşil azim.

Estağfirullah elazim elkerim ellezi la ilahe illahu aleyhi tevekkültü ve huve rabbul arşil azim.

Estağfirullah elazim elkerim ellezi la ilahe illahu aleyhi tevekkültü ve huve rabbul arşil azim.

Estağfirullah elazim elkerim ellezi la ilahe illahu aleyhi tevekkültü ve huve rabbul arşil azim.

Hasbunallahu venimelvekîl. Ni'melmevlâ ve ni'mennasîr. Gufrâneke rabbenâ ve ileykelmasır. 

Hasbunallahu venimelvekîl. Ni'melmevlâ ve ni'mennasîr. Gufrâneke rabbenâ ve ileykelmasır.

Hasbunallahu venimelvekîl. Ni'melmevlâ ve ni'mennasîr. Gufrâneke rabbenâ ve ileykelmasır.

Hasbunallahu venimelvekîl. Ni'melmevlâ ve ni'mennasîr. Gufrâneke rabbenâ ve ileykelmasır.

Hasbunallahu venimelvekîl. Ni'melmevlâ ve ni'mennasîr. Gufrâneke rabbenâ ve ileykelmasır.

Hasbunallahu venimelvekîl. Ni'melmevlâ ve ni'mennasîr. Gufrâneke rabbenâ ve ileykelmasır.

Hasbunallahu venimelvekîl. Ni'melmevlâ ve ni'mennasîr. Gufrâneke rabbenâ ve ileykelmasır.

Elemneşrahlekesadrak. Vevada'na anke vizrak. Ellezî engada zahrak. Verafe'nâ leke zikrak. Feinne meal usri yusrâ. İnnemeal usri yusrâ. Feiza fera'te fensab. Ve ila rabbike ferğab

Elemneşrahlekesadrak. Vevada'na anke vizrak. Ellezî engada zahrak. Verafe'nâ leke zikrak. Feinne meal usri yusrâ. İnnemeal usri yusrâ. Feiza fera'te fensab. Ve ila rabbike ferğab

Elemneşrahlekesadrak. Vevada'na anke vizrak. Ellezî engada zahrak. Verafe'nâ leke zikrak. Feinne meal usri yusrâ. İnnemeal usri yusrâ. Feiza fera'te fensab. Ve ila rabbike ferğab

Elemneşrahlekesadrak. Vevada'na anke vizrak. Ellezî engada zahrak. Verafe'nâ leke zikrak. Feinne meal usri yusrâ. İnnemeal usri yusrâ. Feiza fera'te fensab. Ve ila rabbike ferğab

Elemneşrahlekesadrak. Vevada'na anke vizrak. Ellezî engada zahrak. Verafe'nâ leke zikrak. Feinne meal usri yusrâ. İnnemeal usri yusrâ. Feiza fera'te fensab. Ve ila rabbike ferğab

Elemneşrahlekesadrak. Vevada'na anke vizrak. Ellezî engada zahrak. Verafe'nâ leke zikrak. Feinne meal usri yusrâ. İnnemeal usri yusrâ. Feiza fera'te fensab. Ve ila rabbike ferğab

Elemneşrahlekesadrak. Vevada'na anke vizrak. Ellezî engada zahrak. Verafe'nâ leke zikrak. Feinne meal usri yusrâ. İnnemeal usri yusrâ. Feiza fera'te fensab. Ve ila rabbike ferğab

pişe ruh mudur?

"Psişe ruh değildir." cümlesini okuyunca derin bir oh çekip "Elhamdülillah" dedim. Psişenin ruh olmadığını biliyoruz. Ama nedense çok çabuk unutuyoruz. Sanırım bu cümleyi psikologlardan sık sık duymaya ihtiyacımız var.Psişe: Duygu, düşünce, inanç, zeka ve hafıza gibi bir çok bölümden oluşur. İnanç denilen alan okuyucu tarafından yanlış anlaşılabilir çekincesiyle minik bir açıklama eklemek istedim.
İnanç derken aman sadece dinimizin kastedildiğini düşünmeyelim. Örneğin "beceriksiz olduğumuza dair bir inanç" geliştirmiş olabiliriz. Psikolojinin ilgilendiği inanç alanı salt dinimizin sunduğu inançlar değildir.

Gelelim yazının sonundaki meşhur söze. Evet, üstad Cemil Meriç "Namaz kılan bir toplumun psikolojiye, zekât veren bir toplumun da sosyolojiye ihtiyacı yoktur" demiştir. Ama Cemil Bey'in kitaplarını okumadan, kurduğu anlam dünyasının önünü ardını bilmeden retorik kasma gayreti ile bu tür twitlerin altına birbirimizi etiketleyemeyiz. Depresyona girmiş arkadaşımıza "ne var canım bunda üzülecek, canını sıktığın şeye bak" diyemeyiz.

Dini sahih bilgiye nasıl ulaşacağınıza dair tüm sorularınız için biz vaizler buradayız. Ama kök inançlarımız, yanlış düşünme kalıplarımız, anlamlandıramadıgımız veya yaşayamadığımız duygularımız, yönetemediğimiz zekamız, örttüğümüz hafızamız için psikiyatrist ve klinik psikologlara danışmaktan çekinmemeliyiz ve bunu bir imanî problem olarak görmemeliyiz. Duygu, düşünce, kök inanç, zeka ve hafızamızı daha yakından tanımak imanımıza pek olumlu katkılar sunabilir. Bu fırsatı neden kaçıralım? Diyelim terapiye gitme imkanımız yok.




@kemalsayar_official @drerolgoka @doktor.rabia @mteber @aysemelekarslanbenzer @pskmervematkarimov @oyun.terapisti.anne @psikologelifozdemir @psk.cihanuluc @ailebiz Hanımefendi ve Beyefendilerin yazılarını neden okumayalım?

Ha derseniz ki hocam ben nefs, ruh, akl, kalb, şeytan, ilhamcı melek nedir merak ediyorum. İmam Gazzali'mizin dilinden okuyoruz, bekleriz.