30 Ekim 2020 Cuma

Öz Yönelimli Öğrenme

Safranbolu, İlkbahar 2017


Kendimi bir fabrika, çocuklarımı da çıktı zannetmişim. Çocuklarımın yönelimlerini fark edememişim. Ben neyi nasıl öğrenmek istiyorsam onların üzerine boca ettikten sonra anladım bunu. Üç yaşında iken"Anne beni rahat bırak, kendim öğrenirim" dedi ilk oğlum. Ama ben daha ona bed-i besmele yapacaktım. Kendime şık bir elbise... Ona şehzade kıyafeti... Kızıma sultan...

Çocuklarım isimleri, sıfatları, sayıları, fiilleri nasıl öğrenecek, ben öğretmezsem nasıl öğrenecek? "Bak, bu nene, bu bir, bu pembe, bu yürüyor" diyordum öncesinde çocuklara yaptığıma inanmadan. Bu cümleleri kurarken kendi sesim kayboluyor, yerine başka bir ses geliyordu. Bir de kitap okurken o ses geliyordu yine. Çocuklar kitabı dinlesin diye sesimi eğip büküyordum. Bundan rahatsızdım. İyi kitap görsellere ve sese ihtiyaç duymazdı sanki. İçimde bunun doğru olmadığını biliyor ama cümlelere dökemiyordum. 

Okul öncesi eğitim almadılar. Kurumumun kursları yokken birkaç yere gittik birlikte, o gün o yerlere bırakmak bizim için bir ihtiyaç değildi. Göndermedik o yüzden. İhtiyacımız olsa ona göre karar verirdik. Çocuk gelişimi ve iahiyat fakültelerinde okuyan oyun ablaları geldiler evimize. Çocuklarımın sorularına cevap vermelerini, bunun dışında bir şey öğretmek zorunda olmadıklarını söyledim onlara. 

Çocuklarım onlarla çocuk gibi konuşmamdan hiç hoşlanmadılar. Bu yüzden çocuk gibi konuşan çocuk kitapları almadım. Çocuklara konuşan çocuk kitapları aldım. Markette pazarda ucuz kitapları aldım. Kestiler biçtiler. Günü gelince ona kadar saydılar, günü gelince yüze kadar. Dört işlemi keşfettiler. Yedi yaşlarına geldiklerinde okul kitaplarından dersler çalıştık. Kitap okumaya, ucuz kitaplardan etkinlik üretmeye devam ettik. İlkokul müfredatı o kadar basit ki, kodlama ve resim derslerine de rahatça katılabildiler. Kutu oyunları oynadık. 

Meğer canım elbise giymek istiyormuş, çocuklara süslü kıyafet giydirmek istiyormuş. Diktirdim, giyindim. Aldım, giydiler. 

Rabbim. Faydasız ilimden, ürpermeyen kalpten, işitilmeyen duadan, doymayan nefisten sana sığınırım. Amin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder